Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 26 Ağustos’ta Ermenistan işgalinden kurtarılan Laçın şehrini ziyaret etti…
Cumhurbaşkanı Aliyev’in Laçın ilini ziyaret ederek Laçın Uluslararası Havalimanı’na gidecek olan 2 bin 400 metre uzunluğundaki tünelin yapımını incelediği ve Laçın şehrinin merkezine Azerbaycan bayrağını göndere çektiği belirtildi.
Aliyev, “Biz Laçın şehrini geri aldık. Bu tarihi bir olaydır. Laçın’ın kurtuluşu her zaman tarihte kalacaktır. Bugün Laçın şehrinde, şehrin merkezinde, Azerbaycan bayrağını kaldırdım. Bu bayrak sonsuza kadar burada dalgalanacak” dedi.
Laçın’ın Ermenistan’ın işgalinde kalan diğer tüm yerleşim yerleri gibi Ermenilerin vandalizminin izlerini taşıdığını ifade eden Aliyev, “Ermeni vandalizminin tezahürleri her köyde, her şehirde var. Ağdam şehri tamamen Fuzuli’nin yanı sıra Cebrail şehrinin tüm köyleri de yerle bir edildi. Laçın şehri de dahil olmak üzere bazı yerlerde Ermeniler yasadışı yerleşimler gerçekleştirdiler, Ermenistan’dan ve çoğunlukla yurtdışından, Suriye ve Lübnan’dan Ermeni kökenli insanlar getirdiler. Bu bir savaş suçudur, tüm uluslararası sözleşmelerde savaş suçu olarak kabul edilmiştir ve bu suç dünya toplumunun gözlerinin önünde gerçekleşmiştir” diye konuştu.
İkinci Karabağ Savaşı’nın Ermenistan’ın tam mağlubiyetiyle sonuçlandığını belirten Aliyev, “İkinci Karabağ Savaşı’nda Ermeni ordusunun tamamen darmadağın edilmesiyle sonuçlandı ve muzaffer Azerbaycan ordusu kendi topraklarını işgalden kurtardı. Nihayet bunun onlara ders olacağını düşündük. Çünkü Ermeni ordusu tamamen yok edilmiştir. Savaş sırasında 10 bin firarisi olan bir ülke, ne fiziki ne de manevi olarak savaş gücüne sahip değil. Savaştan hemen sonra onlara barış teklif ettik. Bu, dünya harp tarihinde belki de ender olaylardan biridir. Topraklarımız 30 yıl işgal altında kalsın, insanlarımız acı içinde yaşasın, tarihi ve dini anıtlarımız tahrip edilsin, şehirlerimiz yıkılsın, bir milyondan fazla mayın döşensin ancak bunlara rağmen biz barış teklif ettik. Ancak hala Ermenistan’ın barış istemediğini, intikamcı fikirlerle yaşadığını görüyoruz. Sınırların belirlenmesi sürecini başlatmayı teklif ettik. Yaklaşık bir yıllık bir süre boyunca bunu uzattılar. Şimdi ise bu süreç başlamış olsa da, tamamen formalite niteliği taşıyor, herhangi bir müzakere yok, haritalarla ilgili bir müzakere yok. Biz bütün haritaları hazırladık. Hem 20. yüzyıl haritaları hem de önceki dönemin haritalarını. Sınırların belirlenmesine yönelik çalışmalar bu haritalara göre yapılmalıdır” dedi…