Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Güçleri olarak bilinen güçlü bir paramiliter güç arasındaki şiddetli çatışmalar başladı. İki rakip uzun süredir güç için rekabet ediyordu, ancak geçen yıl başlatılan uluslararası destekli bir siyasi süreç aralarındaki gerilimi artırdı…
Hartum’un başkentindeki siviller, birçok kentsel mahallede ağır silah sesleri duyarken, her iki kuvvete ait zırhlı araçların sokaklarda dolaştığını gördüklerini bildirdi.
Hızlı Destek Güçleri (RFS-HDK), başkanlık sarayı ve Hartum Uluslararası Havalimanı’nın kontrolünü ele geçirdiğini söyledi. Grup ayrıca Sudan ve Mısır savaş uçaklarına ev sahipliği yapan Merowe Havalimanı’nı da ele geçirdiğini söyledi. Sudan genelkurmay başkanı General Abdel Fattah Al-Burhan, RSF’nin iddialarını yalanladı.
Tanıklar, RSF’nin hava cephaneliği olmadığı için muhtemelen ordudan gelen savaş uçaklarını havada gördüler.
Kısa bir süre önce RSF ve Sudan ordusu, 25 Ekim 2021’de bir darbeye öncülük ederek Sudan’ın demokrasiye geçişini raydan çıkarmak için iş birliği yaptı. Hareket, bir yıllık darbe karşıtı protestoları ve uluslararası baskıyı tetikleyerek her iki gücü de Aralık’ta Çerçeve Anlaşmasını imzalamaya sevk etti.
Bu anlaşma, ülkeyi iki yıl içinde seçimlere götürmekle görevli bir sivil yönetimi yeniden kuracak nihai bir anlaşmadan önce kilit meseleleri ele almayı vaat eden yeni bir siyasi süreci başlattı.
Güvenlik sektörü reformu, güvenlik güçlerini dizginlemek için çözülmesi gereken en hayati ve zorlu konuydu.
Ancak yorum yapmaya yetkili olmayan dört diplomata göre, uluslararası toplum yeni bir anlaşmanın imzalanmasını kutlamak için süreci yalnızca günler veya haftalar içinde tamamlamayı umduğundan, süreç aceleye getirildi ve geçiciydi. Sonuç olarak, siyasi süreç RSF ile ordu arasındaki çatışmayı hızlandırdı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütü gibi küresel insan hakları gruplarına göre RSF, 2000’lerin başında Darfur’da katliamlar gerçekleştirmekle suçlanan Arap silahlı gruplarından evrimleşmiştir.
2013 yılında, grubu doğrudan kendi komutası altına alan ve yönetimini üst düzey ordu generallerinden ve korkulan istihbarat servisinden korumakla görevlendiren eski Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir tarafından kuruldu.
Plan işe yaramadı. Nisan 2019’da hem ordu hem de RSF, aylarca süren demokrasi yanlısı protestoların ardından El Beşir’e karşı cephe aldı.
İki güç devlet varlıkları, yabancı patronlar, meşruiyet ve askerler için rekabet ederken, RSF ordudan bağımsız olarak çalışmaya devam etti.
İki güç Ekim 2021’de Sudan’ın sivil yönetimini devirdikten sonra bile, her iki gücün çıkarlarının orta ve uzun vadede farklılaşacağı biliniyordu.
Sudan’daki İslami harekete bağlı olan ordudaki Beşir dönemine bağlı yandaşların, yeni bir siyasi anlaşmanın ekonomik ve siyasi güçlerine önemli ölçüde zarar vereceğinden korktuklarına dair göstergeler de var.
Sonuç olarak RSF, daha fazla meşruiyet ve destek elde etme umuduyla üst düzey ordu komutanı Abdel Fattah al-Burhan’ı yeni bir anlaşma imzalamaya itti.
RSF kuzeydeki Merowe kentine konuşlandırıldığında şiddet yakın görünüyordu ve ordudan RSF’nin geri çekilmesi gerektiği, aksi takdirde Sudan’da güvenliğin çökebileceği uyarısına yol açtı…